2024 yılı itibarıyla Filipinler, kuduz salgını ile sarsılıyor. Ülkede kaydedilen 426 ölüm vakası, sağlık otoriteleri ve halka ciddi bir uyarı niteliği taşıyor. Kuduz, genellikle hayvan ısırıkları yoluyla insanlara bulaşan, ölümcül bir viral hastalıktır. Ancak bu kadar yüksek bir ölüm oranı, Filipinler'in kuduzla mücadelede ne kadar yetersiz kaldığını gözler önüne seriyor. Öncelikle, bu ölüm oranlarının neden bu kadar yüksek olduğunu anlamak için, kuduzun Filipinler'deki durumu ve hükümetin bu konudaki eylemleri üzerinde durmak gerekiyor.
Kuduz, dünya genelinde hayvan ısırıkları sonucunda bulaşan bir virüs hastalığıdır. Filipinler’de, özellikle köpek ısırıkları en yaygın bulaşma yolu olarak görülmektedir. Ülkede kaydedilen kuduz vakalarının çoğu, aşılama yapılmamış ya da yeterli sağlık hizmetine erişemeyen bölgelerde yaşanmaktadır. Ailelerin, hayvanlarını aşılama konusunda yeterince bilinçli olmaması, bu hastalığın yayılmasını etkileyen önemli bir faktördür. Özellikle kırsal kesimlerde, hayvan sahiplerinin bu konuda yeterli bilgi ve kaynaklara ulaşamaması, kuduzun kontrol altına alınmasını zorlaştırıyor.
2024 yılında gerçekleşen 426 ölüm vakası, daha önceki yıllara oranla gözle görülür bir artış gösteriyor. Her yıl birçok insan, hayvan ısırığı sonrası kuduz aşısı olmak için sağlık merkezlerine başvursa da, bu durum, ülke genelinde koruyucu sağlık önlemlerinin yetersizliğini ortaya koyuyor. Hükümet, bu sorunun çözümü için çeşitli programlar başlatsa da, uygulama eksiklikleri ve kaynak yetersizlikleri nedeniyle etkili bir sonuç alamamakta.
Filipinler hükümeti, kuduz vakalarının artışını önlemek için çeşitli kampanyalar başlatmış durumda. Aşılama programları, halkı bilinçlendirme faaliyetleri ve sağlık hizmetlerine erişim konularında yapılan çalışmalar, genelde şehir merkezlerinde yoğunlaşmaktadır. Ancak, kırsal alanlarda bu kampanyaların etkisi ciddi anlamda sınırlı. Üstelik, vakaların en çok görüldüğü yerlerden biri olan Mindanao ve Visayas bölgelerinde, sağlık hizmetlerine erişim daha da güçleşiyor. Yerel yönetimlerin bu konuda yaptığı müdahaleler yetersiz kalıyor.
Kuduz ile ilgili kamu bilinci oluşturmak da oldukça önemli. Türkiye’de ve diğer birçok ülkede, hayvan ısırmalarına karşı dikkat edilmesi gereken noktalar sıkı bir şekilde anlatılırken, Filipinler’de böyle bir durumun varlığı oldukça zayıf. İnsanlar, köpeklerle olan etkileşimlerinde daha dikkatli olmaları gerektiğinin farkında değiller. Bu nedenle, sokak hayvanları veya tanımadıkları evcil hayvanlarla iletişime geçerken göstermeleri gereken özen ve bu hayvanların aşı durumlarına dair bilgi sahibi olmaları şart.
Sonuç olarak, Filipinler’deki kuduz vakalarının artışı, hem ulusal sağlık sisteminin eksikliklerini hem de halkın bu konuda yeterli bilgiye sahip olmamasını gözler önüne seriyor. 2024 yılı itibarıyla yaşanan 426 ölüm, sağlık otoriteleri ve hükümet için acil önlemler alınması gerektiğini açıkça gösteriyor. Aksi halde, bu tür trajik olayların devam etmesi kaçınılmaz olacaktır. Halkın bilinçlendirilmesi, aşılamaların artırılması ve sağlık hizmetlerine erişimin iyileştirilmesi, bu sorunu çözmek için atılması gereken adımlar arasında yer alıyor.