Denizlerdeki uluslararası gerginliklerin artmasıyla birlikte, Madleen isimli bir gemide yaşanan olaylar, Türk aktivistlerin de dahil olduğu bir gözaltı sürecini beraberinde getirdi. Türk aktivist, uluslararası su yollarında barışçıl bir amaçla faaliyet gösterirken, gemide yaşanan beklenmedik bir durum sonucu gözaltına alındı. Bu olayın yankıları sürerken, aktivistin eşi NTV'ye kocasının durumunu ve yaşadığı zorlukları detaylı bir şekilde anlattı. Eşinin gözaltında kaldığı süre boyunca yaşadığı kaygıları ve belirsizlikleri dile getiren Bakanlık yetkilileri, olayın aydınlatılmasını talep ediyor.
Madleen gemisi, geçtiğimiz günlerde bir grup aktivistle birlikte uluslararası sularda çeşitli sosyal ve çevresel projeler için harekete geçmişti. Ancak, geminin seferi sırasında bir grup yetkilinin gemide kontrol yapması sonucu, gözaltına alınan Türk aktivist ve diğer ekip üyeleri, olayın uluslararası boyutunu da gözler önüne serdi. Gözaltına alınan Türk aktivistin eşi, NTV muhabirine yaptığı açıklamada, "Eşim barışçıl bir amaç için bu gemideydi. Bu gece de gözaltında kalacak olmasından dolayı çok endişeliyim," dedi. Eşinin uluslararası sularda gerçekleştirmiş olduğu çalışmaları anlatan eşi, bunun sadece bir aktivizm faaliyeti olduğunu vurguladı.
Madleen gemisindeki olayların ardından, gözaltındaki Türk aktivistin eşi, tüm yetkililere ve özellikle insan hakları örgütlerine seslenerek, "Eşim ve yanındaki diğer aktivistler serbest bırakılmalıdır," ifadesini kullandı. Olayın yalnızca bireysel bir gözaltı değil, aynı zamanda uluslararası bir insan hakları ihlali olduğunu belirten eş, "Uluslararası kamuoyunun bizimle dayanışma göstermesi çok önemli. Eşimin ve diğer aktivistlerin serbest bırakılması için bir an önce harekete geçilmesini bekliyoruz," diyerek, tüm dünyaya duyduğu çağrıyı yaptı.
Madleen gemisindeki Türk aktivistin durumu, uluslararası basında geniş yankı bulurken, birçok insan hakları savunucusu, Türkiye’nin Dışişleri Bakanlığı’na konuyla ilgili resmi bir başvuru yapılmasını ve aktivistlerin derhal serbest bırakılmasını talep etti. Bu durumu tüm dünya ile paylaşmanın önemine vurgu yapan aktivistin eşi, "Eşim gibi barışçıl düşünceye sahip olan insanların susturulması kabul edilemez," dedi. Yaşanan bu olay, tüm dünya için bir dönüm noktası ve aktivizmin sınırlarının nerede başlayıp bittiğine dair tartışmalara yol açabilir.
Sonuç olarak, Madleen gemisinde olan bitenler, yalnızca o gemideki aktivistler değil, tüm dünya için büyük bir endişe kaynağı olmaya devam ediyor. Gözaltındaki bu durum, ülke sınırlarının ötesinde insan hakları ihlalleri ve özgürlük mücadelesi açısından da önemli bir örnek teşkil ediyor. Eşinin serbest kalmasını bekleyen Türk aktivistin eşi ise, "Umudumu kaybetmeyeceğim, eşim en kısa zamanda serbest kalacak," diyerek, destek beklemeye devam ediyor.