Türkiye’nin siyasi gündemini sarsan olaylardan biri, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’e yönelik bir saldırıydı. Bu saldırının ardından gözler, saldırgan olarak belirlenen Selçuk Tengioğlu'na çevrildi. Olayın üzerinden kısa bir süre geçmesiyle, Tengioğlu’nun saldırı sonrası yaşadığı süreç ve son görüntüleri kamuoyuna yansıdı. Bu görüntüler, hem medyada hem de sosyal medyada geniş yankı buldu. Peki, Selçuk Tengioğlu’nun bu görüntülerinde neler var? Saldırının arka planı ve sonuçları neler? İşte detaylar.
Olaya dair kaydedilen ilk görüntüler, 10 Ekim 2023 tarihinde meydana gelen olayın hemen ardından sosyal medyada yayımlanmaya başladı. Selçuk Tengioğlu’nun Özgür Özel’e saldırdığı anlar, kullanıcılar tarafından farklı açılardan kayda alındı. Görüntülerde, Tengioğlu’nun kalabalık bir grup içinde Özgür Özel’e doğru hamle yaptığı dikkati çekiyor. Saldırı anında yaşanan kaotik atmosfer, hem güvenlik güçlerini hem de çevredeki vatandaşları şoke etti. Olayın hemen sonrasında, telefonlarla kaydedilen bu anların basında geniş yer bulması, saldırının yarattığı toplumsal tepkinin boyutlarını da gözler önüne seriyor.
Görüntülerin basına sızmasından sonra, Türkiye’nin dört bir yanında sosyal medya platformlarında yankı buldu. Siyasi yorumcular, saldırıyı kınayarak demokratik hakların ihlaline dikkat çekti. Birçok siyasi parti bu durumu lanetlerken, özellikle muhalefet partilerinden sert eleştiriler gelmeye devam etti. Özgür Özel de saldırıya uğradıktan sonra yaptığı açıklamalarla durumu değerlendirdi. Özel, “Bu gibi olaylar sıradanlaşmamalı. Demokrasiye inanan herkesin buna bir dur demesi gerekiyor,” ifadelerini kullandı.
Saldırı sonrası Tengioğlu, sosyal medya üzerinden de çeşitli mesajlar paylaştı. Ancak bu paylaşımlar, kendisine yönelik tepkileri azaltmaya yetmedi. Saldırıdan sonraki günlerde TEM (Terörle Mücadele) ekipleri tarafından gözaltına alındı ve çıkarıldığı mahkemede adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Bu durum, halk arasında tartışmalara yol açarken, hukuk camiasında da pek çok konuşmaya neden oldu. Bazı hukukçular, saldırının arka planını araştırmak gerektiğini belirtirken, bazıları ise hastalıklı bir zihniyetin ürünleri olarak değerlendirdi.
Görüntülerin yayılmasıyla birlikte, Türkiye genelinde benzer saldırıların son bulması için çeşitli kampanyalar başlatıldı. Siyasi partiler, demokratik bir ortamda mücadele etme çağrıları yaparak, şiddeti reddettiklerini bildirdiler. Bu bağlamda, sivil toplum kuruluşları da öncülük ederek, sosyal medya üzerinden “Şiddete Hayır” başlıklı kampanyalar düzenlemeye başladılar. Kampanyalar, toplumda farkındalığı artırmayı ve benzer olayların bir daha yaşanmamasını hedefliyor.
Özgür Özel konusunda yaşanan bu olay, Türkiye’nin içinde bulunduğu güncel siyasi atmosferin ne denli gergin olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Sosyal medya platformlarında ve haber sitelerinde yer alan bu görüntüler, sadece bir saldırının ötesinde; toplumun siyasi meseleler karşısındaki hassasiyetini de gözler önüne seriyor. Birçok kişi, bu olayın ardından, görüş ayrılıklarındaki hassasiyetin insanların güvenliğini tehdit etmemesi gerektiği üzerinde duruyor. Olayın ardından, hükümetten ve muhalefetten gelen tepkiler de dikkat çekici. Siyasi mücadelenin, şiddet içermeyen bir platformda sürdürülmesi gerektiği vurgulanıyor ve bu tarz olayların asla kabul edilemeyeceği ifade ediliyor.
Sonuç olarak, Selçuk Tengioğlu’na ait son görüntülerin yayımlanması, sadece bir saldırı durumunu değil, aynı zamanda Türkiye’deki siyasi kutuplaşma ve şiddetin boyutlarını da sorgulamaya açan bir olay olarak kayda geçti. Toplumun geniş kesimlerinin bu olay karşısında verdikleri tepkiler, gelecekte benzer durumlara karşı nasıl bir duruş sergileyecekleri konusunda ipuçları taşımaktadır. Siyasi çalkantıların en fazla hissedildiği bu günlerde, herkesin demokratik haklara saygı duyması, şiddetten uzak durması ve toplumsal barışa katkı sağlaması büyük önem taşıyor.