Türkiye Cumhuriyeti’nin demokrasi ve egemenlik temelinin en önemli sembollerinden biri olan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), 23 Nisan 1920’de Anadolu’nun bağımsızlığını sağlamak amacıyla kurulmuştur. Bugün, TBMM’nin 105. yılına gelinmiş olması, Türk milletinin iradesinin ve ulusal egemenliğin simgesi olmasının yanı sıra, birçok tarihi olaya ev sahipliği yapmış bir kurumun geçmişini yansıtmaktadır. TBMM, kurulduğu günden bu yana Türkiye’nin siyasi, sosyal ve kültürel yapısında önemli bir rol oynamış ve halkın iradesini temsil eden bir çatı olmuştur.
TBMM’nin kuruluşu, Türk Kurtuluş Savaşı’nın ortasında, milletin bağımsızlık mücadelesinde birleştiği ve ortak iradesini ortaya koyduğu bir dönemde gerçekleşmiştir. 16 Mart 1920’de İstanbul’un düşman işgali altına girmesiyle birlikte, Anadolu’daki direnişin temsilcisi olan Meclis, TBMM olarak Ankara’da faaliyete geçmiştir. Meclis elindeki yetkilerle, halkın iradesini temsil eden ve ulusal egemenliğin simgesi olan bir yapı oluşturmuştur. Bu yönüyle TBMM, yalnızca bir yasama organı değil, aynı zamanda milli mücadelenin kalbi olmuştur.
TBMM’nin kuruluşu, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı döneme denk gelir. Atatürk’ün önderliğinde kurulan bu yapı, Cumhuriyetin ilanıyla birlikte siyasi ve sosyal reformların başlatılmasına zemin hazırlamıştır. Meclis, dönem içerisinde gerçekleştirdiği önemli yasama faaliyetleri ve aldığı kararlarla, milletin refahı ve kalkınması için önemli adımlar atmıştır. TBMM, Türkiye’nin modernleşme sürecinin temel taşlarını oluşturacak birçok kanun ve düzenlemeye imza atmıştır.
Bugün TBMM, Türkiye’nin siyasi ve sosyal atmosferine yön veren en etkili kurumlardan biri olmaya devam etmektedir. 105. yılını kutlayan TBMM, geçmişte olduğu gibi şimdiden itibaren de Türkiye’nin geleceğine dair önemli kararların alındığı bir merkezdir. Ulusal egemenlik anlayışını benimseyen Meclis, halkın iradesini temsil etme görevini sürdürmekte, yasama faaliyetleri ile halkın sorunlarına çözüm aramaktadır.
Modern Türkiye’nin ihtiyaçlarına yanıt verecek reformların geçirilmesi, demokratik değerlerin güçlendirilmesi ve halkla bütünleşme çabaları, TBMM’nin öncelikleri arasında yer almaktadır. Meclis, Avrupa Birliği’ne uyum süreci, insan hakları ve demokratik standartlar gibi konularda attığı adımlarla, Türkiye’nin uluslararası arenadaki yerini sağlamlaştırmayı hedeflemektedir. Ayrıca, TBMM’nin dijitalleşme süreçleri, yaşanan teknolojik değişimlere uyum sağlama konusunda atılmış önemli adımlar arasındadır.
TBMM’nin 105. yılı, sadece geçmişe bir bakış değil, aynı zamanda geleceğe yönelik bir vizyonu da beraberinde getirmektedir. TBMM, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu değerlerine sadık kalarak, çağdaş demokrasinin gereklerini yerine getirme konusunda kararlıdır. Bu bağlamda, yerel ve ulusal meselelerle ilgili halkın sesini duyurmak ve bu sesin hayata geçmesini sağlamak, TBMM’nin önümüzdeki dönemdeki en önemli hedeflerinden biridir.
Sonuç olarak, TBMM’nin 105. yılı, Türk milletinin bağımsızlık ve demokrasi mücadelesinin simgesi olan bu meclisin geçmişteki başarılarını hatırlatırken, aynı zamanda geleceğe dair umut verici bir perspektif sunmaktadır. Demokrasiye olan inanç ve halkın iradesinin temsil edilmesi konusunda TBMM, ülkenin geleceği için büyük bir sorumluluk taşımaktadır. Önümüzdeki yıllarda, TBMM'nin daha da güçlenerek, halkın güvenini kazanan bir kurum olacağı inancı hâkimdir.
Bu özel günde TBMM’yi kutlarken, geçmişten öğrenilen derslerin geleceğe taşınmasının önemini bir kez daha vurgulamak gerekmektedir. Geçmişiyle gurur duyan, geleceğe umutla bakan bir TBMM, Türkiye’nin demokrasi yolunda yürüyüşüne katkı sağlamaya devam edecektir.